28 Şubat 2009 Cumartesi

neden?

durup duruken yeniden ve yeniden anlamsızca bu kendime yaptıklarım neden? neden bende herkes gibi-ya da en azından pek cokları gibi- yaşayıp gitmiyorum ki... neden bu geriye dönüşler neden bu sorgulamalar neden bu kendi içimde kaybolmalar neden durup dinlenmeden içimde bir yerden bir yere savrulmalar. duramıyorum. durduramıyorum kendimi. sanki kendine zarar vermek için üretilmiş bir organizmayım. sanki azıcık iyileştikce yaralarım yeniden yeniden kendimi kanatmak için programlanmışım. sanki uzun zaman gecerse gözyasları yüzümden süzülmeden yaratana karsı bir görevimi eksik yerine getirmişim gibi bu yasayısım neden?

zaman gecerken, sessizce otururken ve tüm bu sessizligin içinde sessizligi bile fark edemeyecek kadar gürültü varken içimde durmadan yeni sesler, yeni yankılanan kelimeler, düşünceler eklemek neden ruhuma. ve neden bu karmasanın içinde bu kadar susan ben? neden konusmayan, neden sadece yazan, neden konustugu zaman günün karmasasından baska konusacak birşey yok gibi davranan ben? neden hala sessizliklerini anlayacak birinin-birilerinin cıkacagına inanan ben?


neden takılıp duran bir sarkı gibi düşünceler beynimde. bir durup bir baslayarak ama arada ne kadar sessizlik olacagını asla bilemeyecegin gibi. ve sessizlikte aniden yeniden baslaması gibi müzigin neden bu ani ve sert ve yüksek sesli kararlar... neden bir anda bitirmeler bir anda baslatmalar bir anda silmeler ve bir anda bambaska kararlar... neden asla vazgecemem dediklerimden aniden vazgecmeler neden deger vermediklerimin bir anda degerli olması asla dediklerimin olması/olmaması neden yıllarca tolere ettiklerimi bir anda tolere etmekten vazgecmem ve neden hayatta tolere etmem dediklerimin tolere edilebilecek seyler oldugunu fark etmem. neden vazgecmem pek cok seyden. neden bu ani deger yargılarımdaki bu degişimler

ve neden yorgunum bu kadar? neden

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder